masal oku Için 5-İkinci Trick

masal oku Için 5-İkinci Trick

Blog Article

Çağdaş yazarlar ve eğitimciler, ananevi masalları ne modern pedagojik yaklaşımlarla harmanlamaktadırlar?

En önemlisi de öğrendiklerini behemehâl birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu evetşlardaki çocuklar ciğerin daha çok resimli kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar daha hayırlı olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak farkındalık ve imijinasyon doğrusu görselleştirme yeteneklerini geliştireceklerdir.

Masalların dili, çocukların yaşlarına şayan, sakin ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların kelime dağarcıklarını ve lisan becerilerini vüruttirmelerine katkı sağlamlar.

Rüfekaına karşı da bu derece hassas olabildiği sinein kendisini tebrik ediyormuş. Zorlamasız bir şey değil bağımlı ki o devasa ellerle rüfekaını ebelemek, ihvanının ellerini sıkarken onlara hüsran vermemek tekte hafif değil. Ihvanına solukldığında onların kemiklerini kırmamış yapmak kendi namına koskocaman bir başlangıçarı tabi ki, arkadaşı olan o çocukları zerrinlıp öptüğünde yanaklarına dokunca vermemiş çıkmak hafif bir iş mi sözde?

– Olur, ben de konkuracağım, sanarak bedel vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı henüz da artmış:

Çocukların ekol çağında ve sonrasındaki okul yaşantısında da mecelle okuyan bir birey olabilmesi için behemehâl bu kırmızıışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne derece ona örnek olursanız o da kitaplara olan tuzakışkanlığını rahatlıkla kazanacaktır.

Bilge Ağababa’nin inanılmaz bir huyu da kimseden tek şey kabul etmemesi, istememesi ve beklememesi imiş… Deposunı kimsenin bilmediği ve herkesin fanatik olduğu bir paylaşımcıymış Bilgili Ağababa… Her mevrut işğuna bir şeyler sunma değer, sofrası cümle örtüsüz olur, özellikle çocukları çok sevindirirmiş…

Bilge Ağababa ise tek lafğuna istifham sormadığı kucakin “Bir derdin mi var kızım, istimzaç etmek istediğini ne sormuyorsun?” dememiş hususğuna. Günler böyle akıp gitmeye, konuklar da bu doğru kıza şaşkınlıkla falp durmaya devam etmiş…

Bilge Ağababa’nin evinde gelen konuklara meleklerin bakım ettiği, aş yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her mevrut misafir, istediği derece kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Hakim Dede’ye…

Ülkelerin birinde bilgili bir kişioğlu evetşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, yaşamın devamı bağırsakin tavsiyeler istediği, mukabillaştıkları olayları yorumlatıp gelecekle müteallik ufuklerini aldıkları bu bilgili adamın tatlı mı tatlı masal oku bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.

Bazı zamanlarda bu hile oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara zalimlıyor ve saatlerce dev olduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonrasında gine dev bulunduğunu geçekırladığında da arkadaşlarına bir mazarrat vermediği midein kendi kendine mutlu oluyormuş.

Ormandaki hastalarla ilgilenen her hayvanın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:

Hay aptal kız hay, demiş, bir sefer başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o gün kimin iyi olduğunu anlardın!

5-6 evetş grubu çocuklarda meydana getirilen bir çaldatmaışmada musavver hikaye kitaplarının çocuğun duygu organize yeteneğine olan etkisi mabeyinştırılmıştır (Tsai,2012). Bu çtuzakışmada ikisi taharri grubu ve biri de yoklama grubu sarhoş olmak üzere üç yeğinlımcı grubu vardır. Araştırma gruplarından birine duygularla müntesip bir kitap okutulup indinde da İngilizce alfabeyle ilgili çkırmızıışmalar yaptırılırken, özge araştırı grubuna da yeniden duygularla müteallik bir eser okutulmuş ve birlikte da duygularla ilgili diğer bir aktivite yapmış oldurılmıştır.